Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | arka cep | back pocket i. | ||
He felt for his matches and found them in his back pocket. Kibritini aradı ve arka cebinde buldu. More Sentences |
||||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | arka cep | back pocket i. | ||
Tom had his hands in his back pockets. Tom'un elleri arka cebindeydi. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | arka cep | hip pocket i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Textile | ||
Tekstil | (pantolonda) arka cep | hip pocket i. |
Entomology | ||
Böcek Bilimi | karınca larvasının ağzının arka kısmında yiyecek depolamaya yarayan ufak cep | trophothylax i. |
Slang | ||
Argo | götüyle birini arama (yanlışlıkla arka cebindeki cep telefonundan) | butt-dial i. |
Argo | götüyle birini aramak (yanlışlıkla arka cebindeki cep telefonundan) | butt-dial f. |